9 Kasım 2009 Pazartesi

Sevgili Atatürk

Sevgili Atatürk,

Yarın 10 Kasım.. Binlerce aydın evladın Anıtkabir’de ve yurdun dört bir yanında seninle dertleşmek ve sana olan bağlılıklarını tekrarlamak amacı ile huzurunda olacaklar. Aman ha Atam, sen sen ol; o kalabalıkta bizi “çağdaş, laik ve demokratik cumhuriyetimize ve onun kurumlarına karşı söylemleri başka, eylemleri başka olanlarla no’lursun karıştırma.. Sana, ilkelerine ve anayasal kurumlara saldırma cesaretini bulanları, ışığını senden almış ilkesini sende bulmuş Cumhuriyetimizi yıkmak için yurdun dört bir yanında on yıllardır sinsi tezgahlar kuranları ve sana saldıranları iyi tanı.”

Bak, bu konuda sana bir şey söyleyeyim mi!
Türkiye’yi bir din devletine çevirmek isteyenlerle bölmek isteyenler önceleri sana saldırıyordu. Bu saldırılar kurduğun kurumlarca hep püskürtüldü. Saldırganlar inan bizden akıllı. Takdik değiştirdiler. “Değiştik” dediler. Çoğumuza yedirdiler! Kurumları birer birer ele geçirdikleri inancını çoğu suskun aydın evladının aklına yerleştirmenin adımlarını attılar. Bu arada seni yüceltirlerse; bizi yüreklerimizden de yakalayacaklarını düşündüler. Oltaya takılan takıldı.

Ne mutlu ki Atatürk’üm, ölümünden bunca yıl sonra bile, ne denli güçlü olduğunu ve Cumhuriyetimizin temellerini ne denkli sağlam attığını artık onlar da biliyorlar. İnan değiştiler! Çoğu ılımlı laik oldu. Boğulmamak için şaşkın liberaller denizinde, ümmetçilikten ılımlı milliyetçiliğe doğru kulaç atıyorlar. Kendi küçük dünyalarından farklı uygar bir dünyanın olduğunu görerek ayılıyorlar ve milyonlarca Atatürk’ün doğduğunu hissetmekten öte, biliyorlar.

Yarın 10 Kasım 2009.. Anıtkabir’de ve yurdun dört bir yanında biz “Benim doğum günüm 19 Mayıs..” diyen senin; iyi ki bu toprakların insanı olduğunu, iyi ki doğduğunu ve iyi ki bizim olduğunu ve yolumuzu aydınlattığını onurla gelecek nesillere haykıracağız.

Hoşça kal Atatürk’üm. Hepimiz ATATÜRK’üz..


Ömer Lalik İstanbul, 09 Kasım 2009

7 Mayıs 2009 Perşembe

Ne Özgür Ne de Aylak




Durdum
Sabahı kokladım..
Sen vardın
Ufukta..
Tekneler
Özgürlüğü doldurmuş yelkenlere..
Denizde martılar kadar çoklar..
Kıyılar sere serpe..
Kaldırımlar aylak serseri..
Yelkende özgürlüğü..
Kaldırımda aylaklığı düşledim..
Yelkenim de vardı..
Kaldırımım da..
Her şey var da
Ben burada..
Ne özgür..
Ne de aylak..

Ömer Lalik